14 Nisan 2020 Salı

Gülünüz Güldürünüz-Öztürk Serengil-TRT

 
Öztürk Serengil'in hazırlayıp, sunduğu Gülünüz Güldürünüz jürisinde kimler var, kimler. İşte bazı isimler: Altan Erbulak, Osman Alyanak, Muzaffer Hepgüler, Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin), Mürvet Sim, Cevat Kurtuluş, Bedri Koraman, Ali Sururi, Kayhan Yıldızoğlu. Program Orkestrası: Boğaziçi Arkadaşları: Şeyhmuz Okan (org), İsmail Soyberk (bas), İlhan Özulu (gitar), Cengiz Demirci (bateri), İhsan Moray (tenor sax), Muhittin Özkan (trombon), Yücel (trompet)

Kurtarma 911-TRT 1 Program





Mandal futbol turnuvası

https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcR2M4JkyrRVt9AZ1HcuC6R-NZS4USspC-TwWlE_r3qR8Gw1YRFoVw
Daha çok çocukluk çagında keşfedilen mandalların oyuncu, mandalları tutan elin de mandallara atp kaynagı oldugu, yaklaşık 4 takımdan oluşan, her takımda 6 mandalın top koşturdugu bir turnuva.
Bu oyunun keşfedildigi tarih, annenin çamaşır gününe denk geldigi üzerine compleks teoremler bulunmaktadır. Bir sonraki turnuva için annenin bir sonraki çamaşır günü beklenilir. Çünkü oyuncular* o zaman ortaya çıkar. Annenin çamaşır kurutma operasyonu nedeniyle ertelenebilir.
Annenin mandal sepetinden 4 farklı renkte 6′şar olmak üzere 24 adet mandal alınır. Ayırt edilebilecek renkler tercih sebebidir. Bir adet bilye, top görevinde kullanılmak üzere tedarik edilir. Kale görevini üstlenmek üzere, küçük çapta, iki adet boş kutu bulunur. Kronometreli bir Casio da lazım olabilir.
Mandal gruplarına hayal gücünün sınırlarını zorlayarak isimler bulunur. Ve gönülden destekleyecegimiz mandal grubu seçilir.
Maçlar ilk yarısı 5 dk olmak üzere, toplam 10 dk olarak ayarlanır.
Mandallara organizasyonu yöneten bireyin eli tarafından atp saglanır ve bu şekilde mandallar istedikleri kadar uçuk hareketler yapabilirler. Başta röveşata olmak üzere bir çok zor hareket azimli mandallar tarafından başarıyla gerçekleştirilir.
Turnuvanın sonucu hep bellidir. Zor ve meşakatli maçlardan sonra, organizasyonu yöneten bireyin ilk başta tuttugu takım şampiyon olur. Aynı gerçek hayattaki gibi.
Turnuva sonunda sakatlanan mandallar hemen ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir, aksi taktirde annenin hışmına uğramak kaçınılmazdır. Gerçi mandalların sayısının her çamaşır gününde biraz daha azalması kuşkuları organizasyon sorumlusuna çevirecektir ama kesin bir kanıtta bulunamaz.
Olay kurgu yetenegini arttıran bir oyundur. Olmadık zamanlarda olmadık senaryolar yazabilir, oynatabilirdiniz.
Genellikle mandallardan birini kendi yerinize koyar, sürekli onun gol atmasını, onun maçın adamı olmasını, hatta taa öbür kaleden bile gol atıp, haftalarca gündemden inmeyecek sansasyonlar yaratır kendinizi avuturdunuz. O seçilen mandal sayesinde, mandallar dünyasında ünlü olur. Biraz da olsa egoyu tatmin eder, hayaller kurardınız.

30 adet çivi çakılı dikdörtgen tahta

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidUST_RlY_p7-OyYBbBEtO5VrwE18x_bBUcZ1Mmxp6Byh791QU-pel7gboV8zDzPqqsdJxtqoeBPco4YIDJ45eVZ2pFqzuiHHcsYqxB44Q5OTvcYvA6KaG1rmdmAzYQEfL4kEU0227gag/s320/%C3%87%C4%B0V%C4%B0L%C4%B0futbol.jpg
Çocuklugumuzun el yapimi oyuncaklarindandir bu. Langırtın ilkel versiyonudur. Gazoz kapağıyla oynanır. Gazoz kapagı top olarak kullanılır. 30 adet çividen 22si sahadaki futbolcular, geri kalanlar ise kale direği(2+2=4) ve köşe gönderi(2+2=4)dir.
Yapımı oldukça zevklidir. Yaklaşık 45×60cm bir tahta ile işe başlayabilirsiniz. Yeşil pastel boya ile sahayı sınırlayan çizgiler, ceza sahası, orta yuvarlak ve köşe yayları çizilir. Çocuk aklı ya işte cetvel kullanmaya kafa basmadığı için çizgiler genellikle orantısız olur. Bi yarısında ceza sahası orta yuvarlağa neredeyse teğet geçerken, diğer tarafta tam tersidir. Ve en zoru da orta yuvarlağı çizmektir. Çogu zaman yumurta gibi bi çizik oluşur oyuncak sahamızın ortasında.
Daha sonra çiviler teker teker çakılır. Önce 4 köşe gönderi… Bu sırada pek sorun çıkmaz. Ama kale direklerinin yerine geçecek çiviler çakılmaya başlandığında yine Oklit‘in kemiklerini sızlatırız malesef. Illaki iki kaleden biri diğerinden daha büyük olur. Ileride görücez, aslında oyunun zevkine zevk katan kurulum hatalarından biridir. Ikinci yarı kale degişimlerinde yani dikdörtgen 180 derece çevrildiğinde maçın gidişatını etkileyen bir faktör olacaktır. Ayrıca kale direklerinin arasında kalan bölge de 2 gazoz kapağı çapından büyük olmalıdır.
Gelelim 22 futbolcuyu dizmeye. Bi kere çivileri farklı renklerde boyamak onlara takım ruhu katmayacagından, ya da çivilerin boyandıktan sonra “ben kırmızı çiviyim, yani defansım. Bu gelen gazoz kapağını karşı kaleye doğru vurmalıyım” gibi bir lüksü olmadığı için, basit yansıma kanunlari ile gazoz kapağının sahada yer değiştireceğini bildiğimiz için çivileri mümkün oldukça rastgele çakmakta yarar vardır. Heyecanı arttıran bir diğer unsur da bu oyuncu dizilişlerinin 3-5-2, 4-4-2, 4-5-3(oha! iki tane fazla çakmışım) gibi formatlara uymamasıdır. Burada önemli nokta futbolcu -kaleciler hariç. Onlar kale direği vazifesi gören çivilerin ortalarına çakılır- iki çivi arasındaki uzaklıkların da farklı farkli olmasidır. Zaten ne kadar uzay geometrisi bilseniz de o 20 çivinin 20sini de birbirine aynı uzaklıkta çakamazsınız. Bu 20 çiviyi çaktıktan sonra çivilerin sahadaki dağılışına bakar (bu lafı bi yerden hatırlıyorum ama) bazılarını söküp heyecanı artıracağını düşündüğünüz kilit noktalara çakabilirsiniz. Ama kale önüne sabit 5li çivi baraji kurmak da ibneliktir yani…
Artık oynamaya hazır hale gelmiş minyatür bir futbol sahası ile karşı karşıyasınız.
Kurallar basit;
- Gazoz kapağı, daha önceden yazı tura ile belirlenmiş oyuncu tarafından orta yuvarlağın dışına çıkmayacak şekilde sahaya fırlatılır ve oyun kapağın son durduğu yerden başlar.
- Oyuncular gazoz kapağını baş parmakları ile orta parmaklarını birleştirip, gerginleştirip, orta parmak ile vurmalıdırlar. Elin girmediği dar alanlarda ise, işaret parmaklarının tırnakları ile ittirmek sureti ile vurabilirler. Vuruşları sürükleme -voleybolda taşıma denir- şeklinde yapmak ibneliktir. Üç maç seyircisiz oynama ile cezalandırılabilir. Belki. Ya da akşam yemeğinde televizyonu gören sandalyeye oturma hakkı direkman rakip oyuncuya verilir. Yapmayın öyle kardeşim!
- Her atak üç vuruştan oluşur. Üçüncü ve son vuruş sonunda atak rakip oyuncuya geçer.
- Herhangi bir atak sırasında gazoz kapağı sahayı sınırlayan çizgileri geçerse, gazoz kapağı rakip oyuncunun atağı ile başlar.
- Vuruş sonunda gazoz kapağı kale direkleri arasından geçtiginde “gollllllllllllll nasıl kodum ama, çivi gibi çaktım” denir. Skorboarda yansıyan sayısal değeri bir[1]dir. Gazoz kapağı, orta yuvarlak içinde gol yiyen oyuncunun istediği bi yere koyulur ve bu oyuncu tarafından atak başlatılır.
- Her oyuncunun 10 kez atak yapması ile ilk yarı biter. Isterseniz aynen EA Sports‘un Fifa serilerinde olduğu gibi süreyi arttırabilir, yani isterseniz ilk yarıyı 100 atakla bitirebilirsiniz. Ikinci yarıda da ilk yarıda olduğu kadar atak yapılır. Yok efendim benim bi atak hakkım daha vardı yok ben tam gol atıyodum şeklinde mızıklamak çalan ilk yarı düdüğünü geri getirmez.
- Oyunu en fazla sayıda “gollllllllllllll nasil kodum ama, çivi gibi çaktim” diyen kazanır. Gazoz kapağını direkler arasından geçirmeden haybeye gol mol diyenler hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı kendi yarı sahasındaki bir çivisi sökülür. Tabi ilk yarıda olduysa işler biraz karışır. Eee… naparız?… Eee… Ikinci yarıda, söktüğümüz çiviyi yerine çakarız, karşı sahadan bi tane sökeriz… Ama bu da çok uzun sürer… Eee… Bu kuralı kaldırır, bu kandırma hareketini “Şerrefsiz kurbaga” sıfatı ile cezalandırırız.
Oynaması daha bi zevklidir. Önemli olan gazoz kapağını çivilerin arasından itina ile geçirerek üç vuruşta en fazla yol katettirmektir. Sadece çivilerin arasından geçirmekle değil yansıma kanunlarını kullanarak da sonuca ulaşabilirsiniz. Kornerden gol bile atabilirsiniz. Sıfırdan kaleciye çarptırarak gol atmak en güzelidir.
Kale büyüklüklerinin farklı olması ve futbolcuların rastgele dizilmiş olması yüzünden, ilk yarı önünde büyük defans açıkları bulunan, büyük kaleye salladığınız goller ikinci yarı size tanıdık gelebilir, üzebilir. Bu yüzden taktığı iyi belirleyip, avantajı en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Aksi taktirde “loy loy loy ilk yarıyı 2-0 bitirdim” diye zıplarken, kendinizi maçı 2-5 kaybetmiş bir şekilde bulabilirsiniz.
Defansif kurguda ise en önemli şey, gazoz kapağını rakibinizin gol atabileceği bölgelerden uzaklaştırmaktır. Baktınız gazoz kapağından kaleye doğru çivilerin arasından uzanan geniş doğrusal bir yol gidiyor ve bulunduğunuz bölgeden üç vurusla bu tehlikeyi bertaraf etmeniz mümkün görünmüyor ise hemen ufak milimlik dokunuslarla gazoz kapağını bir çivinin tam dibine getirin ve böylece rakibinizin gol atma şansını düşürün.
Işte bu da çocukluğumuzun oynamaya doyamadığımız bir oyunu idi. Fakat daha sonraları, bu çivili sahayı kaldırıp bizi yenen çocugun kafasına çarpmayı akıl ettiğimizde, çocuğun başını gözünü yardıgımızda yasaklandı. Şimdinin çocukları bu tür ev yapımı oyunlar üretir de oynarlar mı o meçhul…

Telli Oyuncak Araba

http://galeri2.uludagsozluk.com/301/oyuncak-arabaya-tel-takmis-mutlu-nesil_415243.jpg
90'lardan önce çocukluğunu yaşamış, sokaklarda oynamanın keyfine varmış ve küçük şeylerden mutlu olmasını bilmiş nesildir.

o dönemler bırak uzaktan kumandalı arabayı, oyuncak araba bile çok azdı, pazarlarda teneke arabalar ve yeni yeni görülmeye başlanan plastik arabalar çıkmıştı.

işte çocukluğun ve almanya'dan gelen ve dehşet oyuncaklara sahip olan çocukların üzerimize kurduğu baskı ile kendi uzaktan kumandalı arabamızı yapardık.

sağlamca bir tel alır, üst kısmını direksiyon haline getirir, alttan da arabaya monte ederdik. ondan sonra ver elini sokaklar deyip sabahtan akşama bu araba ile oyalanırdık.

Pepen'in Balonu - TRT (1986)


Pepen'in Balonu TRT1 Nostalji. 1980'lerde Adile Nasit'in sundugu Uykudan Once ve ve unutulmayan bir kac cocuk programindan biriydi Pepenin Balonu. 1960larda yapilmis olan bu Fransiz yapimi stop-motionuydu ve orijinal adi pepin la bulle. üzüntü ve muz kabuğu sozleri ise hala akillarda Diger videolarim Yalan Ruzgari Cesur ve Guzel Hayat Agaci TRT Gece Keyfi Manuela Dublaj Sanatcilari Elif Dagdevirenle Star Tv Kucuk Hanim Sinha Macho pelen23 TRT nostalji